
En uzun kıs
Merhaba okuyucu...
Uzunca süredir adını "En uzun kış" koyduğum bir kutu içinde birikiyor anı yazılarım. Bana bu "En uzun kış"ımın sonunda gelip alacağına söz veren kızıl ve kara kıyafetli, koyu kahverengi gözlü bir kadın emanet etti bu kutuyu. İçimdeki her şey birikiyor bu pandora kutusunun içinde. Şimdilik bu garip kadının gelip bu emanet ettiği kutuyu benden alarak bu uzun kışımı sonlandıracağı günü bekliyor bir köşede. Bu "En uzun kış" döneminin günlerini boş geçirmiyorum elbette. Örnek olsun bir gün kıyamayıp atamadığım bir plastik parçasından çocuklarımla birlikte rüzgar gülü yaptık. Bir iki köy tavuğu beslemek için kıyıda köşede biriktirdiğimiz malzemelerden kümes yaptık. Bahçeyi çeşitli sebzeler ekmek için belledik. Garajı tamir ettik. Kendi ellerimizle yaptığımız vadi manzaralı ahşap ayvanımızın tabanına tahta çakıp daha sağlam hale getirdik. Evin mevcut ahşap pencerelerinin değiştirilmesi sonrası müştemilatın bir köşesinde bulunan pencere kanatlarından yararlanarak sabit bir sera yaptık. Çocuklarla birlikte atık kağıtlardan yararlanarak geri dönüşüm kağıtları ürettik. Yine odun talaşını organik bağlayıcılar ile karıştırarak bir tür yakıt projesi üzerinde çalıştık. Alüminyum kutuları ve hurda parçalarını eritecek bir kupol ocağı yaptık. Müştemilattaki çeşitli çap ve boydaki çivileri düzeltip kutulara dizdik. Dış kapıya çıtalardan hazırladığımız çerçeve üzerine sineklik teli gererek bir tür tel kapı yaptık. Bahçedeki yarım asırlık dut ağacına ağaçtan ev yaptık. Dut, üzüm pekmezi kaynattık. Kuşburnu marmeladı yaptık. Tarhana, yufka yaptık, erişte kestik. Dut ağacından vadinin karşısındaki yamaca doğru zipline hattı tasarladık. Tornet yaptık, bisiklet bindik. Şimdilerde jeodezik bir kulübe ve sonrasında tamamıyla geleneksel malzemeler kullanarak jeodezik bir konut tasarlıyoruz. Bu işleri yaparken bir kaç hafta ve birkaç ay bir işe başka bir kaç hafta ve birkaç ay daha başka bir işe. İşten işe ekmek parasını çıkartmak için koşturarak. Ama hep iki kazanıp bir kaybederek bu ömrümün "En uzun kış"ını taşra evimde, evimizde ailemle birlikte geçirmeye çalışıyorum. Evet haklısın hep kaybeden taraftayım. Ama ne var ki, bu ömrümün "En uzun kış"ında şimdilik durumum hiç de fena değil... Sana kutuda biriktirdiklerimden bir kaçını okuman için sunacağım. Biliyorum ki, bu pandora kutusu bir defa açıldığında efsanedeki gibi hiçte hoş olmayan şeyler gerçekleşecek ama olsun. Bu coğrafyanın deyimi değil mi? "Hamama giren terler" diye. İyi okumalar.